Dersi derste öğrenmeli...
Dinlemenin öğrenmede tartışılmaz bir rolü var. Verimli dinleme başarıya giden yolda atacağınız adımlardan biri. Konuyu derste öğrenmek için derse, hem ruhsal hem de bilimsel olarak hazırlıklı gelmek gerekir.
Bu iki mükemmel teşhisten sonra diyebiliriz ki, kendine güven sağlama sürecinde zamanla mükemmele ulaştırabileceğimiz irade gücü ve böylece kazanacağımız kararlılık temel taşları oluştururlar.
İfade edildiği gibi kararlılık doğrudan kendimizle ilgilidir. Geleceğini düşünen birinden bazı kararlar verme aşamasında gevşeklik göstermesi beklenemez. Programınız nedeniyle arkadaşlarınızdan gelen tekliflere nasıl, 'hayır' diyebilme cesaretini gösteriyorsanız, bu kararlılığı kendi nefsiniz nezdinde de gösterebilmelisiniz.
'Biraz daha eğlensem ne olur canım?' derseniz iradenize çok büyük bir darbe indirmiş olursunuz. Bu hal, kararlılık zincirinin işte bu noktada kırıldığını gösterir. Anlayamazsanız ardı bir çorap söküğü gibi geliverir. Kendine güvenin örselenmesinde sanıyorum en çok karşılaşılan sorun budur. Fırsat vermeyin lütfen!
Yaptığınız programın başarıya ulaşmasına kendi isteğinizle engel olmayın. Kurduğunuz sarayı kendi elinizle yıkmayın. Biliyorum, bu anlatılanları gerçekleştirmek çok kolay değildir. Zamanında ben de bunun mücadelesini verdim. Birçok kişi eğlenirken, sizin o tatlı bahar günlerinde dört duvar arasında yoğun bir programla cebelleşmeniz pek cazip bir şey değildir. Ancak Henry Clause'in dediği gibi, 'Öğrenmek (böylesine) pahalıdır, ama cehalet çok daha pahalıdır.'
Bu yüzden siz başkalarının istediği gibi değil, olmanız gerektiği gibi davranın ve öyle yaşayın. Hayatın inanmak ve mücadele etmekten ibaret olduğunu unutmadan...
Yeri gelmişken motivasyonla ilgili birkaç söz söylemek istiyorum. Aslında dikkat ve motivasyon içiçedirler. Birini diğerinden ayrı görmek yanlış olur. Derse ya da çalışmaya motive olmak, dikkatli olmak da motivasyonu beraberinde getirir.
Çalışma Azmi
Buraya kadar anlatılanlar ders çalışmayla ilgili çalışma öncesi gözönünde bulundurulması zorunlu verimli çalışmanın temel öğeleriydi. Bundan sonraki konularda, çalışma yöntemleri verimli dinleme, not tutma, özet çıkarma, pratik çalışma, zamanı değerlendirme, sınav öncesi-sınav-sınav sonrası yapacaklarınız üzerinde duracağız.
Planlamanızın yeterli ve doğru çalışma azminizin fevkalade olduğuna inandıktan sonra zaten soracağınız soru şudur: 'İyi de ben nasıl ders çalışacağım? Beni başarıya götürecek yöntem hangisi olabilir?'
İşte bundan sonraki sayfalarımızda bu ve benzeri sorularınıza cevaplar bulacaksınız. Bu ana başlık altında örneğin pazartesi günü sabah kalkıp okuluna giden herhangi bir öğrenciyi ele alacağız.
Doğaldır ki bu arkadaşımız sabah belli saatte kalkacak, kahvaltı edecek, üstünü başını toplayacak, akşamdan hazırlamadıysa çantasını hazırlayacak ve belli bir saatte okulda olacaktır.
Rutinde işleyen bu süreç ilk bakışta sanki olağanmış gibi değerlendirilebilir. Oysa yüzde yüz başarıyı hedefleyen bir öğrenci için yeni hafta pazartesi sabahı değil, pazar gününden başlar.
Okula, okul öncesi birkaç dakikada hazırlanmak stres ve yanlışları da beraberinde getirir. Oysa dün onca zaman vardı ve değerlendirilebilirdi. Bu yüzden genel anlamda sosyal hayatta da alışkanlık haline getireceğiniz 'işi zamanında ve sıkıştırmadan yapma' prensibini burada da kullanmalıyız.
Böylece o sabah rahat bir kahvaltı yapma, paniklemeden üstünüzü başınızı toplama ve hiç acele etmeden stressiz bir ruh hali ile okulun yolunu tutma fırsatını elde etmiş olacaksınız.
Derse girdiğinizde doğal olarak yapacağınız ilk iş dinlemek olacaktır. Öyleyse öncelikle size faydalı olacak dinleme nasıl olmalıdır, onu inceleyelim. Hangi yöntemle en fazla hatırlama oranını elde edebilirsiniz, bunları görelim.
Konu girişinde her ne kadar ders kelimesi geçiyorsa da aslında şöyle bir düşünürsek dinlemenin günlük aktivitelerimiz içinde hissedilir bir ağırlığı olduğunu farkederiz. Şüphesiz bu yüzden 'verimli dinleme' sosyal hayatta da çok sık başvuracağımız önemli bir aktivite olacaktır. Öyleyse iyi bilinmesi ve uygulanmasında yüksek fayda vardır.
Öncelikle şunu ifade edelim ki, dinlemekle duymak aynı şeyler değildir. Duymak, sadece kulağın organik bir fonksiyonu olabilecekken, dinlemek birçok fonksiyonlar içeren komple bir aktivitedir. Dinlerken duyarız, duyduklarımızı beynimizde şekillendirir ve hafızaya belli ölçülerde yerleştirir koruma altına alırız. Tabi ki bu hal belirli gerekleri yerine getirmekle mümkündür.
Okula gitmeden önce hazırlıklarınızı bir gün önceden tamamlayın
Okula gitmeden önce yapmanızda fayda gördüğümüz birkaç noktayı kısaca hatırlatmak gerekirse:
* Mutlaka kahvaltı edin. Okula aç karnına gitmemeniz, beyninizin daha rahat muhakeme etmesine ve çalışmasına yardımcı olacaktır. Ancak okulda birşey yemeyeyim diye tıka basa doymak da ilk derslerde rahatsız olmanıza, hatta sınıfta biraz arkalarda oturuyorsanız, ortam da müsaitse uyuklamanıza neden olacaktır. Bunları dikkate alın ki, dikkatiniz bozulmasın.
* Sabah okula gidiyorsanız, okul için o gün gerekli her şeyinizi mutlaka akşamdan hazırlayın. Bu sayede sabah daha rahat hareket edebilirsiniz. Aceleyle yapılan işlerde hata payı yüksektir. Okul hazırlığınızı önceden yaparsanız hem birtakım okul gereçlerinizi unutmaz, hem de daha rahat kahvaltı eder ve diğer ihtiyaçlarınızı kolaylıkla karşılayabilirsiniz. Unutmayın, rahat başlayan gün, rahat geçer.
* Sabah mümkünse kısa bir mesafe de olsa yürüyün. Okulunuz çok uzaksa hemen evinizin önündeki durağı değil de, bir sonrakini kullanın. Bu kısa yürüyüş sizi yormadığı gibi, sabah mahmurluğunu üzerinizden atmanıza yarayacaktır. Tabi mevsimi ve hava şartlarını da göz önünde bulundurmanızda yarar var.
* Okula giderken öncelikle o gün için yaptığınız planınızı gözden geçirin. Ayrıca sistemimiz doğrultusunda akşamdan bugün için hazırlandığınız derslerden aklınızda kalanları şöyle bir hatırlamaya çalışın. Bunu zorunluluk olarak görmeyin. 'Yolda giderken de mi ders' diye yakınırsanız, bu zevk değil, eziyet kaynağı olabilir. Bu yüzden zamanla kazanacağınız bu alışkanlığı bir zevk ve hobi haline getirmeye çalışın.
* Okula ne erken ne de geç gidin. Erken gitmek kışın ya da kötü hava koşullarında sorun olabilir. Bunun da ötesinde yapılan, zaman kaybıdır. Hele bir de sistemimizin 'zaman değerlendirme' yöntemlerinden faydalanamıyorsanız, bu kayıp daha fazla olabilir. Geç gitmek hem okul idaresine karşı sorunlar doğurabilir. Hem de sizi aceleye sokacağından sabahınızın iyi başlamamasına neden olabilir. Okula geliş gidişlerde elbette (özellikle Ilk öğretimde) anne ve babalara büyük sorumluluklar düştüğü bir gerçektir.