Okuma Hızınızı Arttırmanız İçin Dikkat Etmeniz Gerekenler
Okuma Hızınızı Engelleyen, Anlamanızı Azaltan Nedenleri Ortadan Kaldırmak:
a. Sesli Okumak:
İlkokul çağlarında, öğrencilerin okurken anlamalarını kolaylaştırmak amacıyla geliştirdikleri, ancak okumayı önemli derecede yavaşlatan bir etkendir. Ortalama konuşma hızı dakikada 200 kelimedir. Sesli okunulduğunda, öğrenci kendini bu limitle sınırlar ve bu hızın üzerine çıkamaz. Oysa okunulanı anlamak için kelimelerin dil ve kulak yoluyla beye gönderilmesine gerek yoktur. Ancak göz, gördüğünü dilden daha çabuk beyne göndermektedir. Sesli okumada, belli bir limitle sınırlanan okuma hızı, daha hızlı olan beynin kapasitesine yetişememekte, geriye kalan beyin kapasitesi, boşluğunu başka düşüncelerle doldurmaya çalışacağından konsantrasyon ve okuma etkinliği azalacaktır.
b. İçten Sesli Okumak:
Bu tür okumada her ne kadar dudaklar kelimeleri tek tek telaffuz etmiyorsa da, ses telleri kımıldar ve okuma hızı 500 kelime / dakika ile sınırlı kalır. Uzmanlar bu olumsuzluğun giderilmesi için, gözle görme alışkanlığı edinilene kadar, okurken çiklet çiğnemeyi öneriyorlar.
c. Her Kelimeyi Okumak:
Her dilde, cümle yapılarındaki anlam birkaç kelimede toplanmıştır. Diğer kelimeler onları düzenli bir cümle halinde birleştirmek için kullanılır. Ve - gibi - ile - için vs. gibi sık tekrarlanan kelimelerin her seferinde okunması zaman kaybettirecektir.
d. Geri Dönmek:
Konsantrasyon eksikliğinden kaynaklanır. Geri dönme imkanı olduğu sürece de konsantrasyon artmaz. Bu nedenle okurken geri dönüşler yapılmamalıdır. Böyle bir şansın olmaması konsantrasyonu artırır.
e. Göz Eğitimsizliği:
Gözün satırlar üzerinde düzenli hareket edememesidir. Okuma eğitimini yeterince alamayan bir göz, satırlar üzerinde gezinir durur. Sıçrama ve duraklamalar düzenli olmaz, öğrenci sürekli geri dönüşler yapar. Bu da satırdaki düşüncelerin birbirine bağlanmasını güçleştirir. Bunun için göz, sürat ve çabukluk açısından bazı yardımcılarla eğitilmelidir. Örneğin, araçla giderken çevredeki ilanları okumaya çalışmak, alt yazılı filmleri izlemek gibi.
f. Pasif Okumak:
Okunulacak yazıya zihni yönlendirmeden, anafikri, yazarın düşünce ve olaylara bakış biçimini, üslübunu anlamadan yapılan okumadır. Okunulacak yazının hangi amaçla okunacağının bilinmemesi, dikkatin yoğunlaşamamasına ve yazının anlanmamasına neden olur. Bu nedenle öncelikle yazının niçin okunacağı belirlenmelidir. Sonra bir ön okuma yaparak sorular belirlemek, soruları yanıtlamak için tekrar dikkati yoğunlaştırarak yeniden okumak, etkili okumayı sağlar.
g. Bilgi ve Kültür Düzeyi Eksikliği:
Yeni edinilmek istenen bilgilerin iyi kavranabilmesi, daha önce o konu ile ilgili kavramların kazanılmış olmasına bağlıdır. Temel bilginin olmadığı bir konunun anlaşılması zordur. Bu eksiklik okuma hızım da düşürecektir. Bunun için parçada geçen kelimelerin anlamları öğrenildikten sonra yapılan okuma anlamayı kolaylaştıracaktır.
h. Hızlı Okunursa Anlamanın Güçleşeceğim Zannetmek:
Dakikada 6000 kelime okuyarak 13 yaşında üniversiteye giren Mariel Aragon, dakikada 2500 kelime okuyarak ABD'yi yöneten John F. Kennedy hızlı okuyarak daha iyi anlanabileceğinin kanıtlarıdır. Bu nedenle bu tür psikolojik şartlanmaların kenara bırakılarak okuma hızı artırılmalıdır. Anlama hızı başlangıçta düşecek, ama hız arttıkça performans da artacak ve daha iyi anlama sağlayacaktır.
ı. Anafikir İçin Okumak:
Günümüzde yayınların çokluğu bir gerçektir. Ancak bunların hepsinin okunmasının olanaksız ve gereksiz olduğu da ayrı bir gerçektir.
Bu nedenle, her yazıyı okunmaktansa, yazılar seçilerek okunmalıdır. Seçilen yazılar da ince ayrıntılarına kadar okunmamalıdır. Yazıdaki anafikir ortaya çıkarılıp, okuma ona göre yönlendirilmelidir.