SosyalTarih
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SosyalTarih

Sosyal Bilgiler ve Tarih Bilgileri Paylaşım Adresi : www.sosyaltarih.com
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 XX. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SosyalTarih
Yönetici
Yönetici
SosyalTarih


Mesaj Sayısı : 114
Kayıt tarihi : 19/12/09
Yaş : 37
Nerden : Manisa

XX. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu Empty
MesajKonu: XX. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu   XX. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu Icon_minitimePerş. Ocak 14, 2010 9:19 pm

XX. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu


XX. YÜZYILDA OSMANLI İMPARATORLUĞU



Dağılmayı Önleme Çabaları

Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önlemek ve siyasal varlığını sürdürmek amacıyla bazı düşünce akımları ortaya çıkmıştır.



Osmanlıcılık

Osmanlıcılık fikri Tanzimat Dönemi’nin sonlarına doğru ilk defa Genç Osmanlılar adı verilen aydınlar tarafından ortaya atılmıştır. Osmanlıcılık fikrini savunan Genç Osmanlılar, devletin sınırları içerisinde yaşayan bireyler arasında dil, ırk ve din bakımından hiç bir ayrım gözetmeksizin aynı haklara sahip oldukları kabul edilirse, Osmanlı toplumu içinde bir kaynaşma ve dayanışma sağlanacağı düşüncesindeydiler.

Ancak;

· Azınlıkların bağımsız olmak istemeleri ve ulusçuluk akımının yaygınlaşması

· Avrupalı devletlerin azınlıkları kışkırtmaları ve korumaları

· Balkanlarda isyanların çıkması ve Anadolu’da Ermeni olaylarının yaşanması

Osmanlıcılık düşüncesinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını göstermiştir.



İslâmcılık

İslâmcılık düşüncesiyle; imparatorluk içindeki Müslüman unsurlar arasında birlik ve beraberliği sağlamak ve imparatorluk dışındaki Müslümanların Halifelik kurumunun dini gücü etrafında birleştirilerek beraber hareket edilmesi amaçlanmıştır. II. Abdülhamit, “İslâmcılık” düşüncesini, resmi bir politika olarak benimsemiştir.

Birinci Dünya Savaşı’nda Arapların İngilizlerle birlikte hareket ederek Türk askerlerine saldırmaları, İslâmcılık görüşünün Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünü korumada başarılı olamadığını göstermiştir.



Türk Birliği (Turancılık)

Türkçülük akımı, bir kültür hareketi olarak başlamış, ancak daha sonra siyasal bir karakter kazanmıştır. Turancılık düşüncesinin amacı, Türkleri bir ülkede, bir yönetim ve bayrak altında toplamaktı.

Turancılık, İttihat ve Terakki Partisi’nin programında yer almış, devlet yönetimine yansıtılmıştır. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda yenilmesi, Turancılık hareketini zayıflatmıştır.



Türkçülük

Osmanlı Devleti, Balkan Savaşlarının olumsuz sonuçları nedeniyle kendisini yıkan ögelerden birinin milliyet ve millet kavramı olduğunu anlamıştı. Osmanlıcılık ve İslâmcılık anlayışının terk edilmesiyle ülkede, Türkçülük akımı ön plana çıkarıldı. Bu akımın öncülerinden Ziya Gökalp, çalışmalarıyla Türkçülük akımına toplumsal bir içerik kazandırmıştır.



Batıcılık

Batıcılık, II. Meşrutiyet Dönemi’nde bir düşünce akımı haline geldi. Bu görüş, devletin Batılılaşmasıyla kurtulabileceğini ve bunun için çeşitli alanlarda ıslahatlar yapılması gerektiğini savunmuştur.



Meşrutiyet Dönemi

1. I. Meşrutiyet’in İlanı ve Kanun-ı Esasi

I. Meşrutiyet’in ilan edilmesinde;

· Yeni Osmanlıların Meşrutiyet’in ilan edilmesi için çalışmaları

· İstanbul Konferansı’nda Osmanlı Devleti aleyhine karar alınmasının önlenmek istenmesi

· İmparatorluk içindeki ulusların isyan etmelerinin önlenmek istenmesi

etkili olmuştur.



Kanun-ı Esasi’nin Önemli Maddeleri

1. Saltanat ve hilafet hakkı ve makamı Osmanoğulları soyunun en büyük erkek evladına aittir.

Bu madde Osmanlı Meşrutiyeti’nin monarşik karakter taşıdığını göstermektedir.

2. Devletin dini İslam’dır. Yasalar dini hükümlere aykırı olamaz.

Bu madde Osmanlı anayasasının teokratik ağırlıklı bir yapıya sahip olduğunu gösterir.

3. Yasama görevi; Âyan Meclisi ve Mebusan Meclisi’ne verilmiştir.

4. Âyan Meclisi üyeleri padişah tarafından ölünceye kadar tayin edilebilecekti. Mebusan Meclisi’nin üyeleri dört yılda bir yapılan seçimle her ellibin Osmanlı erkeğinin seçeceği milletvekillerinden oluşacaktır.

Osmanlı Devleti’nde parlamenter sisteme geçilmiştir.

5. Yürütme yetkisi; başında padişahın bulunduğu Bakanlar Kurulu’na (Heyet-i Vükela’ya) verilmiştir.

6. Kanun teklifini sadece hükümet yapabilecektir.

Bu maddeler Mebuslar Meclisi’nin etkinliğini azaltmış ve bir danışma meclisi durumuna düşürmüştür.

7. Bakanlar Kurulu’nun başkan ve bakanlarını padişah seçer, atar ve gerektiğinde azleder.

8. Mebuslar Meclisi’nin başkanı ve iki yardımcısı Meclisin gösterdiği adaylar arasından padişah tarafından seçilir.

9. Meclisi açmak ve kapatmak padişaha aittir.

10. Hükümet Meclise karşı değil, padişaha karşı sorumlu olacaktır.

Bu madde, padişahın yetkilerinin milli iradenin üstünde olduğunu göstermektedir.

11. Anayasada kişi özgürlüğü, öğretim ve öğrenim özgürlüğü, mülkiyet hakkı, din özgürlüğü, basın özgürlüğü, konut dokunulmazlığı, vergi eşitliği, yasal eşitlik ve dilekçe hakkı gibi temel haklar yer almıştır.

Osmanlı Devleti’nde kişisel haklar ve özgürlükler genişlemiş ve anayasa güvencesine alınmıştır.

12. Padişah, devlet güvenliğini bozduğu gerekçesiyle polis araştırması yaptırabilecek ve sonunda suçlu görülen kişileri sürgüne gönderebilecektir.

· Kanun-i Esasi Türk tarihinin Avrupa tarzındaki ilk anayasasıdır.

· Halk ilk defa padişahın yanında yönetime ortak olmuş ve I. Meşrutiyet Dönemi başlamıştır.



II. Meşrutiyet’in İlanı

II. Abdülhamit’in Mebuslar Meclisi’ni kapatması ve anayasayı yürürlülükten kaldırması meşrutiyet yanlılarını yeniden harekete geçirdi. Meşrutiyet yanlıları 1889 yılında İttihad-ı Osmani Cemiyeti’ni kurarak örgütlendiler.

Ahmet Niyazi Bey Manastır’da kendilerine bağlı birliklerle ayaklandılar. Rumeli’de Meşrutiyet isteğiyle gösterilerin artması sonucunda II. Abdülhamit Meşrutiyet’in yürürlüğe girdiğini ilan etmek zorunda kaldı (23 Temmuz 1908).



II. Meşrutiyet Dönemi’nde Kanun-ı Esasi’de Yapılan Önemli Değişiklikler

1. Padişah Mebuslar Meclisi’nde anayasaya bağlılık yemini edecektir.

Kanun üstünlüğü ilkesi pekiştirilmiştir.

2. Padişah Bakanlar Kurulu’nun yalnızca başkanını seçmekle yükümlüdür.

3. Bakanlar Kurulu Mebuslar Meclisi’ne karşı sorumludur.

Padişahın yürütme ile ilgili yetkileri kısıtlanmış, millet iradesi yürütme organı üzerinde denetim hakkı elde etmiştir.

4. Mebuslar Meclisi başkanını kendisi seçer.

5. Ekonomi, ticaret ve barış antlaşmaları Mebuslar Meclisi’nin onayından sonra yürürlülüğe girer.

6. Mebuslar Meclisi ve Âyân Meclisi padişahtan izin almadan yasa önerme hakkına sahiptir.

7. Padişah, veto ettiği bir yasa tasarısı değişmeden yeniden mecliste kabul edilirse bu tasarıyı onaylamak zorundadır.

5. 6. ve 7. maddeler padişahın yasama yetkisinin kısıtlandığını göstermektedir.

8. Padişahın meclisi feshetme yetkisi oldukça zorlaştırılmıştır.



Trablusgarp Savaşı

Savaşın Nedenleri

Trablusgarp Savaşı’nın çıkmasında;

· Sömürgecilik yarışında geç kalan İtalya’nın sanayisi için hammadde ve pazar arayışı

· Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’ı koruyamayacak durumda olması

· Coğrafi konumu itibariyle İtalya’ya yakın olan Trablusgarp’ın ticaret yolları üzerinde bulunması ve zengin petrol kaynaklarına sahip olması

gibi nedenler etkili olmuştur.

Osmanlı Devleti, Balkan Savaşlarının başlaması üzerine İtalya ile Ouchy (Uşi) Antlaşması’nı imzaladı (18 Ekim 1912). Bu antlaşma ile Trablusgarp Savaşı sona ermiştir.



Savaşın Sonuçları

· Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika’daki son toprağını da İtalyanlara bırakarak bu kıtadan tamamen çekilmiştir.

· Rodos ve Oniki Ada’yı ele geçiren İtalya, Ege Denizi’nde etkin bir güç haline gelmiş, Osmanlıların Ege’deki hakimiyeti sarsılmıştır.

· Osmanlı Devleti, Balkan Savaşlarından mağlup çıktığından İtalya’ya bırakılan adaları geri alacak güce sahip değildi. Bu nedenle İtalya adaları geri vermedi. Oniki Ada, II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar İtalya’da kaldı. Savaşta mağlup olan İtalya, adaları Yunanistan’a bırakmıştır (1947).



Balkan Savaşları

Balkan Savaşlarının Nedenleri

· Rusya’nın tarihi emellerine ulaşabilmek amacıyla Balkan uluslarını Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtması

· Balkan uluslarının iyice zayıflayan ve yıkılmakta olan Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki topraklarını ele geçirmek istemeleri

· Balkanlarda Panislavizm politikası takip eden Rusya’nın milliyetçilik fikirlerinden yararlanarak Balkan uluslarının aralarında uzlaşma sağlaması

· Osmanlı Devleti’nin Almanya’ya yaklaşmasından rahatsızlık duyan İngiltere’nin Reval Görüşmesi (1908) sonucunda Rusya’yı Osmanlı toprakları, Boğazlar ve Balkan politikasında serbest bırakması

· Avrupalı büyük devletlerin kendi politikaları doğrultusunda Balkan uluslarını desteklemeleri

· Osmanlı Devleti’nin politik bölünmüşlük içerisinde bulunması ve askeri birliklerinin bir kısmını terhis etmesi



Birinci Balkan Savaşı

Karadağlıların saldırısıyla I. Balkan Savaşı başlamıştır (8 Ekim 1912). Bu savaş sırasında Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ devletleri Osmanlı Devleti’ne karşı aralarında ittifak yapmışlardır.

I. Balkan Savaşı’nda;

· Balkanlardaki Osmanlı ordusunun düzensiz durumda bulunması ve askerlerinin bir kısmının terhis edilmesi

· Orduda particilik ve ikiliğin çıkmasından dolayısıyla disiplinin bozulması

gibi nedenler, Osmanlı Devleti’nin mağlubiyetine sebep olmuştur.



I. Balkan Savaşı’nın Sonuçları

· Osmanlı Devleti, Edirne ve Kırklareli dahil Balkan topraklarından çekilmiştir. Midye - Enez hattının doğusundaki topraklar Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmıştır.

· I. Balkan Savaşı sırasında Arnavutluk bağımsızlığını ilan etmiştir. Arnavutluk, Osmanlı Devleti’nden ayrılan son Balkan devletidir (28 Kasım 1912).

· Londra’da görüşmeler devam ederken İttihat ve Terakki Partisi I. Balkan Savaşı’ndaki yenilgiden dolayı yıpranan Kamil Paşa Hükümeti’ni “Babıali Baskını” ile devirerek iktidarı ele geçirmiştir. (23 Ocak 1913).

· I. Balkan Savaşı sonunda Bulgaristan Ege Denizi’ne ulaşmıştır.

· Birinci Balkan Savaşı’ndan sonra Osmanlıcılık fikrinin başarılı olamayacağı görülmüş ve milliyetçilik düşüncesi güçlenmiştir. Balkanlarda Türk azınlığı meselesi ortaya çıkmış, Osmanlı Devleti’nin elinden çıkan Balkan topraklarından birçok Türk ve Müslüman Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Balkanlarda Türk azınlığı ortaya çıkmıştır.



İkinci Balkan Savaşı

Londra Antlaşması’na göre en fazla toprağı Bulgaristan aldı. Büyük bir Bulgaristan Devleti’nin ortaya çıkması ve topraklarını Ege Denizi’ne kadar genişletmesi, Yunanistan ve Sırbistan’ın tepkisine neden oldu. Sonuç olarak Osmanlı Devleti’nden alınan toprakların paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar çıkması Balkan ulusları arasında İkinci Balkan Savaşı’na neden olmuştur.

Bu durumdan faydalanmak isteyen Osmanlı Devleti harekete geçti. Kurmay Yarbay Enver Bey komutasındaki Türk ordusu Londra Antlaşması’nda belirtilen Midye-Enez sınırını geçerek Kırklareli ve Edirne’yi geri almıştır.



Birinci Dünya Savaşı (1914 - 1918)

Savaşın Nedenleri

Savaşın çıkmasında etkili olan genel nedenler; Fransız İhtilali’nin getirdiği ulusçuluk akımı ve Sanayi İnkılabı’nın getirdiği sömürgecilik yarışıdır.

Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli nedeni devletler arasındaki ekonomik yarıştır.

Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasında;

· Almanya ile İngiltere arasındaki hammadde ve pazar rekabeti

· Fransa’nın Almanya’ya kaptırdığı Alsas - Loren kömür havzasını geri almak istemesi

· Rusya’nın dünya ticaretinde pay sahibi olmak amacıyla sıcak denizlere ulaşmak ve Balkanlarda otoritesini artırmak için Slav toplulukları kendi idaresi altında birleştirmek istemesi

· Sömürgecilik yarışına geç katılan İtalya’nın Akdeniz’de etkinliğini artırmak ve yeni sömürgeler elde etmek istemesi

· Avusturya - Macaristan İmparatorluğu’nun ülkesindeki ulusçuluk hareketlerini engelleyerek birliğini korumaya ve Balkanlarda gücünü artırmaya çalışması

· Avusturya ile Rusya arasında Balkanlara hakim olma yarışı

· Almanya’nın Osmanlı topraklarındaki emellerine ulaşma konusunda Rusya’yı engel olarak görmesi

· Avusturya - Macaristan veliahtının Saraybosna’da bir Sırp tarafından öldürülmesi

gibi özel nedenler etkili olmuştur. Avusturya - Macaristan veliahtının öldürülmesi, Birinci Dünya Savaşı’nı fiilen başlatmıştır.



Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi

Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesinde;

· Devlet adamlarının savaşı Almanların kazanacağına inanmaları

· XIX. yüzyılın sonlarında ve XX. yüzyılın başlarında kaybedilen toprakların geri alınmak istenmesi

· İttihat ve Terakki Fırkası’nın Alman hayranlığı ve askeri ıslahatlarda Almanya’dan faydalanılması

· Ege adalarının geri alınmak istenmesi

· Osmanlı Devleti’nin kapitülasyonlar ve Duyun-u Umumiye borçlarından kurtulmak istemesi

· Osmanlı Devleti’nin siyasi yalnızlıktan kurtulmak istemesi

· Osmanlı devlet adamlarının Almanya’nın desteğiyle ülkenin kalkınabileceğine inanmaları

gibi nedenler etkili olmuştur.

Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesi sonucunda;

· Yeni cepheler açılmış ve savaş alanı genişlemiştir.

· İngiltere Kıbrıs’ı topraklarına kattığını açıklamıştır.

· Osmanlı Devleti birçok cephede birden savaşmak zorunda kalmıştır.

· Osmanlı toprakları İtilaf Devletleri arasında yapılan gizli antlaşmalarla paylaşılmıştır.

Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’nda Kafkasya, Çanakkale, Irak, Suriye - Filistin, Yemen - Hicaz, Kanal, Galiçya, Romanya ve Makedonya Cephelerinde savaşmıştır.



Wilson İlkeleri (8 Ocak 1918)

I. Dünya Savaşı’nın uzun, masraflı ve yıkıcı sonuçları savaşan tarafları oldukça yıpratmıştı. Her iki taraf da barışın yapılmasını arzu eder hale gelmişti. Bu ortamda Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson barışın koşullarını ortaya koyan ilkelerini yayınladı. Bu ilkeler temel olarak savaş sonunda uyulması gereken kuralları belirleyerek, insanlığın daha fazla zarar görmeden barış içinde yaşamasını öngörmüştür.

Wilson İlkelerinin önemli maddeleri şunlardır:

· Barış antlaşmaları ve diplomasilerde açıklık esas olacak.

· Galip devletler, yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacak.

· Bütün devletlerin egemenlik ve toprak bütünlüklerini karşılıklı olarak garanti altına alacak bir Miilletler Cemiyeti kurulacak.

· Ülkelerin silahsızlanmasını sağlayacak yeterli garantiler getirilecek.

· Ülkelerin karasuları dışında kalan denizlerde tam bir serbesti hakim olacak.

· Ekonomik engellemeler mümkün olduğunca kaldırılacak.

· Sömürgelerdeki sorunlar, halkın ve sömürgeci devletlerin çıkarları eşit olarak gözetilerek tam bir tarafsızlıkla halledilecek.

· İşgal edilen Rusya, Fransa, Sırbistan, Karadağ, Romanya toprakları boşaltılacak.

· Polonya ve Belçika bağımsız olacak, Avusturya - Macaristan halklarına muhtariyet altında gelişme imkanları sağlanacak.

· Osmanlı Devleti’nin Türk olan kısımlardaki egemenliği sağlanacak, Türk olmayan milletlere kendi kendini yönetme hakkı tanınacak, Çanakkale Boğazı milletlerarası geçişe açık olacak ve milletlerarası kontrol altında tutulacak.



Wilson İlkelerinin Sonuçları

· S Mağlup devletler Wilson İlkelerini sürekli barışın sembolü olarak görmüş ve barış için ümitlenmişlerdir.

· S Anlaşma Devletleri kendi çıkarlarına ters düşen ilkeleri benimsememelerine rağmen, Amerika’nın desteğini kaybetmemek için kabullenmiş gibi görünmüş, yenilen devletlerden tamirat ve onarım adı altında savaş tazminatı almış, manda yönetimi altında sömürgecilik faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.

Bu durum Anlaşma Devletleri’nin ilkeleri kendi çıkarlarına göre yorumladıklarını gösterir.

· S İlkeler, Osmanlı toprakları üzerinde bağımsız bir Türk Devleti kurulmasını gündeme getirmiş, ancak azınlıkları bağımsız olma konusunda cesaretlendirmiştir. Bu durum Wilson İlkelerinin Osmanlı Devleti’ni milliyet esasına göre parçalamayı hedeflediğini gösterir.

Wilson bu İlkeleri yayınlayarak sömürgeciliği sona erdirerek dünyadaki bağımsız devlet sayısının çoğalmasını, böylece Amerika’nın dünya siyasetinde ve ekonomisindeki etkisini artırmayı da hedeflemiştir. Ancak bu ilkeler uygulanabilir olmaktan uzak olduğu için hedefine ulaşamamıştır.





Birinci Dünya Savaşı’nın Genel Sonuçları

· Osmanlı, Almanya ve Avusturya - Macaristan İmparatorlukları ile Rus Çarlığı parçalanmıştır.

· Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Litvanya, Macaristan ve Türkiye gibi yeni devletler kurulmuştur.

· Dünya barışını korumak amacıyla Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) kurulmuş, sömürgeciliğin yerini manda yönetimi almıştır.

· Sınırların çizilmesinde “milliyetçilik” ilkesine dikkat edilmemesi azınlıklar sorununa neden olmuştur.

· Cumhuriyet rejimleri ağırlık kazanmış bazı ülkelerde rejim değişiklikleri olmuştur. Almanya, Türkiye, Bulgaristan ve Avusturya’da cumhuriyet Rusya’da ise sosyalist yönetimler kurulmuştur.

· Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması, Almanya, Avusturya - Macaristan ve Rusya’daki değişiklikler Orta Doğu ve Avrupa’da dengelerin bozulmasına ve otorite boşluğuna neden olmuştur.

· İngiltere ve Fransa en önemli rakipleri Almanya’yı safdışı ettiler. Savaştan en kârlı çıkan devlet İngiltere olmuş, Almanya gücünü yitirmiştir.

· S Ümmetçilik anlayışı sona ermiş, Araplar Osmanlı Devleti’nden ayrılmıştır.

· İlk kez kimyasal silahlar, denizaltı ve tanklar bu savaşta kullanılmıştır. Kimyasal silahların ve uçakların kullanılması sivil savunma düşüncesinin doğmasında etkili olmuştur.

· Savaş sonunda Almanya’ya çok ağır şartlarda antlaşma imzalatılması ve İtalya’ya savaş içerisinde vaadedilen toprakların verilmemesi İkinci Dünya Savaşı’na neden olmuştur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sosyaltarih.forumdizini.com
 
XX. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Osmanlı Tarihi Kronolojisi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SosyalTarih :: Sosyal Bilgiler :: Sosyal Bilgiler 8.Sınıf-
Buraya geçin: